
Evrimcilerin iddialarına göre canlılar tüm davranışlarını sözde evrimleştikleri atalarından almaktadırlar. Onlara göre, canlıların ilk dürtüleri besin bulmak için savaşmalarıdır ve bu durum tek hücreli canlıda da insanda da ortaktır, yaşamı sürdürme ve soyunu devam ettirme dürtüleri ise daha sonra gelişmiştir. Evrim teorisi, canlıların davranışlarının çevreye uyum sağlamak için değiştiğini savunmaktadır. Gerçekte ise davranışların evrimle bir ilgisi yoktur, Allah her canlıyı kendine has özelliklerle ve davranış şekilleriyle yaratmaktadır.
Örneğin bir kelebeğin hayatta kalabilmek için kendini daha iyi kamufle edebileceği kuru bir yaprak görünümüne sahip olmayı kendi kendine düşünüp, bunu vücudunda bir değişikliğe dönüştürmesi mümkün değildir. Ya da bir kunduzun akarsu yatağında suyun akışını kesebileceği ileri derecede mühendislik hesapları gerektiren bir baraj inşa edebilmesi ve ilk doğduğu andan itibaren bunu yapabilmesi kuşkusuz öğrenme ile ya da doğal seleksiyon gibi bilinçsiz mekanizmalarla açıklanabilecek bir durum değildir. Evrimcilerin savunduğu başka bir görüş ise, hayvanların tecrübe ile bazı davranışları kazandığı yolundadır. Onlara göre, hayvanlar ortama en uygun davranışı zamanla öğrenirler. Uygun davranışı öğrenemeyenler ya da bilmeyenler de ölürler. Fakat, evrim teorisine göre "doğru davranış"ı tesadüfen öğrenmesi beklenen bu canlıların bunu doğar doğmaz nasıl akıl ettikleri açıklanamamaktadır. Dolayısıyla bu davranışların seçilmesi gibi bir iddia, en baştan çelişkilidir.
Canlılar, yaratıldıkları ilk andan itibaren kendilerini koruyabilecekleri birtakım özellik ve davranış biçimlerine sahiptirler, çünkü bu Allah’ın onlara verdiği özelliklerdir.
DDT Bağışıklığı
Evrimciler, böceklerdeki DDT bağışıklığını evrimin delili olarak göstermeye çalışırlar. DDT bağışıklığı bakterilerin antibiyotik direnciyle aynı mantıkta gelişir. Ortada DDT'ye karşı sonradan kazanılmış bir bağışıklık yoktur. Böceklerin bazıları zaten her zaman DDT bağışıklığına sahiptir. DDT icat edildikten sonra, bu kimyasal maddeye maruz kalan böceklerden bağışıklık mekanizması olmayanların nesilleri tükenmiştir. Başta az sayıda olan bağışıklık sahibi bireyler zamanla çoğalmışlardır. Bunun sonucunda aynı böcek türü, tamamen bağışıklık sahibi olan bireylerden oluşmuş bir topluluk haline gelmiştir. Doğal olarak bütün popülasyon bağışıklık sahibi bireylerden oluşunca, DDT artık o böcek türüne etki etmemeye başlamıştır. Halk arasında bu olay "böceklerin DDT'ye bağışıklık kazanması" şeklinde yorumlanmaktadır.
Devonian Dönemi Bitki Fosilleri
(408 - 306 milyon yıllık)
Bu döneme ait olan bitki fosillerine baktığımızda, günümüz bitkilerinde bulunan pek çok özelliği taşıdıklarını görürüz. Örneğin stoma, kütikül, rhizoid ve sporangialar bu bitkilerde bulunan yapılardan birkaçıdır. Bir kara bitkisinin karada yaşayabilmesi için mutlaka kuruma tehlikesinden korunması gerekir. Kütiküller bitkileri kurumaya karşı koruyan, gövde-dal ve yaprakları kaplayan mumsu yapılardır. Eğer bitki, yapısında kurumayı önleyecek kütiküllere sahip değilse, evrimcilerin iddia ettikleri gibi kütikül oluşmasını bekleyecek vakti yoktur. Kütikül varsa bitki yaşar, yoksa kurur ve ölür. İşte ayrım bu kadar nettir.
Bitkilerin sahip oldukları tüm yapılar, tıpkı kütikül gibi, bitki için son derece hayati öneme sahiptir. Bir bitkinin yaşayabilmesi ve çoğalabilmesi için tıpkı bugünkü gibi kusursuz işleyen sistemlerin hepsine sahip olması gerekir. Dolayısıyla bu yapılar kademe kademe gelişemezler. Bulunmuş olan tüm bitki fosilleri de bitkilerin yeryüzünde ilk ortaya çıktıklarından bu yana, aynı mükemmel yapılara sahip olduklarını doğrulamaktadır.
Evrimci biyolog Francisco Ayala, "böcek zehirlerinin en kapsamlı türlerine karşı gösterilen bağışıklık, bu insan-yapımı maddeler böceklere uygulandığında, o böcek türünün çeşitli genetik varyasyonlarında açıkça vardı" diyerek bu gerçeği kabul eder.
Gerçekte evrimci kaynaklar bu konuda açık bir yanıltmaca sergilemektedirler. Özellikle de bu konuyu bazı popüler bilim dergilerinde zaman zaman gündeme getirerek, evrimin çok büyük bir kanıtı gibi sunmaktadırlar. Oysa böceklerdeki DDT bağışıklığının evrime delil sağladığı iddiasının hiçbir bilimsel temeli yoktur.